BARCELONA

Paskalya döneminde gidilebilecek en güzel şehirlerden biri idi Barcelona. Roma gezimizde olduğu gibi sektöründe iyi bir tur şirketi idi tercihimiz. Rötarlı bir yolculuk sonrası 4 gece konaklayacağımız Vinnci Condal Mar By Melia oteline geç saatte vardık. Otel modern ve hoş bir otel idi. Aklımda kalan tuvaletin odaya dahil olup ayıran tek şeyin camdan raylı bir kapı olmasıydı. Nehir 5 yaşına gelmişti ve yine ondan 5 gün uzak kalacaktık. Bebeklerini her tatile beraberinde taşıyan ailelerden olamadık hiçbir zaman. Bu gezi eşim ve benim kafamızı dağıtmamız için iyi bir fırsat olacaktı.

Şehrin en bilinen caddesi La Rambla Caddesi ile gezimize başladık. Denize kadar uzanan, Moremar Alışveriş merkezi ile sizleri buluşturan uzun ve keyifli caddede, çeşit çeşit pandomim ya da heykel sanatçıları ile karşılaşıyor , mağaza, restaurant ve çarşıların büyüsüne kapılıyorsunuz. Caddenin kara tarafı başlangıcındaki önünde kuyruk olan restaurantlarından birinde, Tapas denilen yöresel atıştırmalıkların cazibesine kapılıp iki kişilik atıştırmalık yemek çeşitlerine oldukça yüklü bir hesap ödeyince şok olmuştuk. Garsonun biz istemeden masaya yaptığı servisi ikram zannetmiştim oysaki.

 

Akşam yemeği için tercih ettiğimiz Les Quinze Nits restaurant’ın Paela’sı (İspanyol Deniz Ürünleri Pilavı) muhteşemdi. İstiridye mantarı ise pişirme yöntemi ve baharatıyla müthiş lezzetli olmuştu.

Caddeden Sahile doğru inerken sağ sokaklardan birinde sizi muhteşem bir sebze, meyve ve deniz ürünleri kapalı çarşısı, Mercat de la Boqueria,  karşılıyor. İnanın iştah açıcıları ve görsel şöleni ile içinden çıkmak istemezsiniz bu çarşının.

İlk gördüğünüzde belki görüntüsünden irkilebileceğiniz, çok farklı bir mimariye sahip kutsal aile katedrali La Sagrada Familia görülmesi gereken yapılardan. Turist rehberlerinin programında ilk sırada yer alan bu müthiş yapının bitmesini maalesef mimarı Gaudi görememiş. Projenin tam olarak bitmediğini söylesek herhalde sizleri yanıltmış olmayız.

Barselona Katedrali, Plaça De La Sau üzerinde bulunuyor. L1,L3 ve L4 hatlarından katedrale ulaşabilirsiniz. Bilet fiyatları hafta sonlarında 11 Euro’ya kadar çıkıyor.

 

 

Park Guell ise mimar Gaudi’nin renkli dünyasını yansıttığı, yapımı 14 yıl süren ve yarım bırakılmış mimari eserler bütünü diyebiliriz. Özellikle çocukların ilgisini çekecek bu keyifli yerde evler, meydan, çifte merdiven, Gaudi’nin evi bahçeler yer almaktadır. Park Guell tamamlanmış bölümleriyle 1922 yılında halka açık parka çevrilmiş. Giriş bileti internetten alınca 7,5 Euro, gişeden ise 8,5 Euro.

La Aquarium Barcelona oldukça etkileyici. Elbette sonradan İstanbul’da açılan akvaryumlar da en az onun kadar keyifli diyebilirim. Giriş ücreti biraz pahalı; yetişkinler 18 Euro, 3-12 yaş 13 Euro. Ulaşımda da faydasını göreceğiniz Barcelona karta %20 indirim var.

Bu arada Barcelona’yı tepeden görebileceğiniz bir yer var ki teleferikle çıkabileceğiniz  Montjuic. İspanyol merdivenlerinden  150 no’lu otobüs ile tepeye çıkabilirsiniz.

 

Defalarca gidilebilecek, mutfak lezzetlerinden renkli hayatına, görülmesi gereken yerlerine kadar modern bir şehir Barcelona.

 

Keyifli seyahatler dilerim.

Tags: