Bavyera Bölgesinin Asil Şehri MÜNİH

Almanya’nın en güçlü üretim gücüne sahip şehri Münih; düşük işsizlik oranı, refah düzeyinin yüksekliği ve dünyaca ünlü Alman şirketlerine ( BMW, MAN , SIEMENS , ALLIANZ v.b. ) ev sahipliği yapmasıyla, önemli bir merkez şehirdir. Bavyera bölgesinin asil şehri Münih,  8 eyaletten oluşmaktadır.

Münih’e THY, Pegasus, Lufthansa gibi birçok firma uçuyor ve tek havaalanı olduğu için hepsi aynı yere iniyor. Standart şehiriçi ulaşım 24 saat sürekli. 02:00′de kapanan U Bahn  sabah 05:00′te tekrar sefere başlasa da otobüs ve tramvaylar 24 saat hizmet veriyor. Sefer numaralarının önüne N eklenen hatlar gece boyu hizmete kesintisiz devam ediyor.Şehirdeki tüm tramvaylar bir şekilde Karlsplatz ve Hauptbahnhof’tan geçiyor; seyahatlerde kaybolmaya meyilli olanlara duyurulur.

Havalimanından en kolay ulaşım yolu, havalimanındaki bilet makinalarından 11.7 euro değerinde‘ AirportDayTicket’  alarak  ve sonrasında S1 ve S8 hatlarını kullanarak (Merkeze S-Bahn ile yaklaşık 30-40 dk sürüyor) şehir merkezine farklı yönlerden ulaşabilirsiniz. Makinalar sizlere farklı seçenekler de sunacaklardır.  Şehrin merkezinde inmek istersenizMerkez tren istasyonu olan ‘Hauptbahnhof’ ya da en popüler semti Marienplatz’ta inebilirsiniz.

Kalacağınız diğer günler için zone 1-2-3-4 diye uzayarak gidenbölgeleri dikkate alarak bilet tercihinizi yapabilirsiniz. Ayrıca 1 günlük, 3 günlük sınırsız bilet seçenekleriniz de var. Bu biletleri tüm toplu taşıma seçeneklerinde de kullanabilirsiniz.Toplu taşımada U Bahn ve S Bahn 1 numaralı tercihiniz olmalı. Daha fazla detay için sizlere yönlendirme yapabilirim.

Defalarca gittiğim Münih’te favorim, English Garten ve çevresi oldu.

Şehrin yaz ve kış nefes aldığı bu geniş alanda ata binen, güneşlenen, küçük gölet kenarlarında içkilerini yudumlayan insanları görmek insana büyük keyif veriyor. Bu civara yakın birkaç otel tavsiyesi vermem gerekirse; H’otello 09 , Hotel Jederman , DasNikolai ,FredericsMünchen City Schwabbing  gecelik ücretleriyle de fırsat yakalayabileceğiniz keyifli oteller olacaktır. Özellikle Hotel Jederman’ın kahvaltısına ve merkezi oluşuna bayıldım. Otel, her yıl Ekim ayında yapılan bira festival bölgesine ( Oktoberfest ) ve her Avrupa Şehrinde 1. tercihim olan Flixbus Otobüs terminaline çok yakın. Ben genelde otel rezervasyonlarımı hotel.com üzerinden yapıyorum. 10 konaklamanızdan sonra ortalama konaklama ücretiniz dikkate alınarak 1 gece hediye ediliyor. Tripadvisor ise her konuda önemli bir rehber benim için.

Marienplatz yakınında Viktualienmarkt oldukça keyifli yeme-içme ve alışveriş merkezi. Market bulmanızın oldukça zor olduğu merkezde Viktualienmarkt arka sokaklarında dolaşmanızı tavsiye ederim. Ünlü ‘Walking Man’ ile karşılaşacağınız Universitat durağı sonrası Leopoldplatz üzerinde hem market hem de çeşitli cafe ve restaurantlar ile tanışabilir,  sonrasında English Garten’ da güzel bir yürüyüş yapabilirsiniz. (1 günde 23.000 adım attığımı hatırlıyorum.) Benim her zaman favorim Hint ve Çin Restaurantları oldu bu caddede.

Yine Leopoldstrasse üzerinde Giselastrasse durağına 20 mt mesafede Avrupa şehirlerinin meşhur ıvır-zıvır dükkanı FlyingTiger ile karşılaşabilirsiniz. Diğer Avrupa şehirlerinde de rastlayabileceğiniz dükkanda kendimi unuttuğumu söyleyebilirim.

Alışveriş için DM marketler özellikle kozmetik, vegan ve organik gıdalar için tercih ettiğim, birçok Avrupa şehrinde de karşılaşabileceğiniz güzel bir market. Lidl , Tendelmann, Penny, Edeka, Spar ve ülkemizde de şubesi olan Rossmann,tüm ihtiyaçlarınızı gidereceğiniz marketler olacaktır. Her zaman indirimlerin olduğu marketlerde zamanınız varsa fiyat kıyaslaması yaparak alışveriş yapmanın keyifli olacağını söyleyebilirim.

Şehrin dışına doğru Aldi gibi büyük marketler oldukça hesaplı. Alışveriş yapmaya vakit bulamazsanız havalimanında Müller market olduğunu da hatırlatırım. Euro artsa bile ülkemize kıyasla ünlü markalarda çikolata ve içki fiyatları oldukça uygun.

Hauptbahnhof a sırtınızı verdiğinizde sağ tarafta 50 mt mesafede güzel bir ayakkabı mağazası var. Mutlaka göz atın derim. 25 Euro ve üzeri tüm alışverişlerde taxfree den faydalanmayı unutmayın.

Münih’e geldiğinizde araba meraklılarına BMW Müzesi ve BMW Welt ‘ i ziyaret etmenizi, futbol meraklılarına Allianz Arena da maç seyretmesini ve böylelikle stadyumun etkileyici havasını koklamasını tavsiye ederim.

Ayrıca zaman yaratabilirseniz şehrin uzağında Nymphenburg Sarayını görmenizi öneririm ki saray, 2. Dünya savaşında büyük hasar görmüş, sonrasında restore edilmiştir. Avrupa’nın en çok ziyaretçi kabul eden ve en büyük saraylarından biridir. İkinci uzak Füssen şehrindeki Neuschwanstein şatosu; hani şu Disney logosuna ilham veren masalsı yer. Münih’ten tren bileti alınıp Füssen’e gidilir. Trenden inilen noktadan kalkan 73 ve 78 no.lu Swangau otobüslerine aynı biletle binilerek köy meydanına ulaşılır. Buradan şato için giriş bileti temin edilip otobüs,atlı araba ya da (son ihtimal) yokuş yukarı yürüyerek şatoya ulaşılır. En ideali otobüsle Marienbrücke’ ye çıkmak ve oradan şatoya yürümektir derim.

Sözünü etmeden geçemeyeceğim;  turistik olmasa da harika bir göl manzarasıyla şehrin güneyinde bulunan Kempfenhausen bölgesi sizlere keyifli bir dinlenme imkanı veriyor.

Bir sonraki yazımda Münih ten Salzburg a, çok keyif aldığım seyahatimi kaleme alacağım.

Hepinize keyifli seyahatler dilerim,